Pomaklar,
Torbeşler ve Goralılar Balkanlara, Karadeniz’in kuzeyinden gelen Türk
boylarının torunlarıdır. Kumanlar, Avarlar, Peçenekler ve Hunlar değişik
zamanlarda Balkanlarda devletler kurmuşlar, hükümran olmuşlardır. Zaman zaman
da Bizans ordusuna paralı asker olarak katılmışlardır. Malazgirt savaşında,
Romen Diyojen’in ordusunda iken, karşılarındaki ordunun kendilerinden olduğunu
anlayarak, Türk ordusuna katılıp, savaşın kederini etkilemişlerdir. Makedonya’daki
Kumanova şehri Kuman Türkleri tarafından kurulmuş ve bugün halâ bu isimle
varlığını sürdürmektedir.
Bu Türk boylarının Balkanlara gelişleri
Osmanlıdan çok öncedir. Balkanlardaki Türk varlığı on beş asır öncesine
dayanır. Zamanla Slav milletleri arasında azınlık durumuna düştükleri için
Türkçeyi unutmuşlar ve yaşadıkları yerin Slav dilini konuşmaya başlamışlardır.
Fakat ev düzenleri, çeyizlerinde ve kilimlerinde kullandıkları motifler, yemek
adetleri, büyüğe saygı, küçüğe sevgi ve diğer genel kültür özelliklerini kaybetmemişlerdir.
Osmanlı Devleti Balkanlara geldiğinde, aralarındaki ortak noktaların farkına
vararak Türklere sıcak bakmışlar ve yaklaşmışlardır.
Osmanlı Balkanlara
geldiğinde Pomaklar, arazinin yabancısı olan Türklere rehberlik yaparak
yardımcı olmuşlardır. Pomak ismi Makedoncada ve diğer Slav dillerinde yardımcı
anlamına gelen Pomagne kelimesinden gelmektedir.
Bu yakınlaşma Pomakların
kısa sürede topluca Müslüman olmalarıyla sonuçlanmış fakat konuştukları Slav
dilini bırakmamışlardır. Bunda Osmanlı yönetiminin ihmali ve Türk diline sahip
çıkmamasının da büyük rolü vardır. Osmanlının Türk dilini özendirmemesi büyük
bir hata ve gaflettir. Böyle olduğu halde, Türkçe, bugün Balkanlarda
kendiliğinden varlığını sürdürmektedir. Hıristiyan milletlerin dillerine girmiş
çok sayıda Türkçe kelime olduğu gibi, bu milletlere mensup pek çok kişi halâ
Türkçe bilmektedir. Bir devlet politikası olarak Türkçe özendirilmiş olsa idi
bugün Balkanların durumu çok farklı olurdu diye düşünüyorum.
Rodop dağlarından Şar dağlarına kadar olan
bölgede bu eski Türk boylarının torunları halâ yaşamaktadırlar. Bulgarlara
yakın yerlerde yaşayanlar (Pomaklar) Bulgarca, Makedonlara yakın olan yerlerde
yaşayanlar (Torbeşler) Makedonca, Sırp yönetiminde olan Şar dağının
yükseklerinde yaşayanlar (Goralılar) da Sırpça konuşmaktadırlar.
Merkez Jupa Belediye Binası. |
Ohri'de arabasına bindiğim taksici Bayram'ın Türkçe bilmediğini anlayınca Makedonca sordum;
-Ben Türküm, sen hangi millettensin?
-Ben de Türküm, ama Türkçe lisanım yok, Türkçe bilmiyorum. Torbeş olan Bayram Türkçe bilmediği için üzüldüğünü ekledi.
Pomaklar,
Makedonya’nın ortalarında ve daha çok Bulgaristan’a yakın olan doğu tarafında
yaşamaktadırlar. Konuştukları dil Bulgarcaya yakındır. Bulgaristan’da da
bilhassa Rodop dağlarında yoğun bir Pomak nüfusu vardır. Rodop dağlarının
Yunanistan tarafında da Pomaklar yaşamaktadır. Burada da Bulgar, Yunan sınırı
Pomakları bölmüş ve mağdur olmalarına sebep olmuştur. Yaşadıkları yere göre
“Müslüman Makedon, Müslüman Yunan, Müslüman Bulgar olarak görülmektedirler. Ama
onlar nerede yaşarsa yaşasınlar Orta Asya’dan gelmiş Türk boylarının
torunlarıdırlar.
Şar dağının
tepelerinde yaşayanlara Goralılar denmektedir. Sırplarla içi içe yaşadıkları
için Sırpça konuşmaktadırlar. Goralılar son bölünmeden en çok mağdur olan
topluluktur. Bir kısmı Arnavutluk, bir kısmı Sırbistan, diğer bir kısmı da
Makedonya tarafında kalarak üçe bölünmüşlerdir. Ailelerin ve arazilerin
parçalandığı ifade ediliyor.
Köprülü'de Goralı Kebapçı Hemşehrim. |
-Seni kalbime
sokmak istiyorum, bizi çok güzel anlatın. Bunları kimse bilmiyor, bize Gâvur
diyorlar. Diyerek bize ikramlarda bulundu.
Goralılar Şar
dağlarının yükseklerinde genellikle hayvancılıkla uğraşmaktadırlar. Süt ve süt
ürünleri ve et ürünleri konusunda her tarafta tanınırlar. Kosova’da tatlıcılar,
pastaneciler ve et lokantaları Goarlılar tarafından işletilmektedir. Prizren’de
bir Goralının pastanesinde yediğim dondurmayı unutamam. Aynı işleri Makedonya’da
Torbeşler yapmaktadırlar. Torbeşlerin yaşamadığı Radoviş’te bile pastane
işleten Torbeş var.
Pomakların,
Torbeşlerin ve Goralıların ortak noktaları Balkanlara kuzeyden gelen Türklerin
torunları ve Müslüman olmalarıdır. Aynı zamanda Türklerle aynı kültürü yaşamalarıdır.
Son yapılan araştırmalarda Rodop dağlarından Şar dağlarına kadar olan bölgede
kısa bacaklı dayanıklı Türkmen atlarının halâ yaşadığı görülmüştür. Ayrıca Şar
dağının tepelerindeki hayvan damgaları incelendiğinde, bazı damgaların, Kırgızistan ve Türkiye’de kullanılan
damgalarla aynı olduğu görülmüştür.
Bu gruplardan
Türkiye’ye göç etmiş olanlar, kısa sürede Türkçe öğrenerek, yerleştikleri her yerde
kolayca uyum sağlamışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder