18 Mart 2011 Cuma günü Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Salonunda “GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞEHİTLERİNİ ANIYOR” etkinliğine katıldık. Benim için olağan üstü bir gün oldu.
    
 Heyecan günler öncesinden başladı. Şehitlerimiz için düzenlenen her 
törene katıldığımda hep heyecan duymuşumdur. Bu törenlerde vatan için, 
bayrak için, millet için canlarını veren bütün şehitlerimizi düşünürüm 
hep... Özellikle yakından tanıdığım, tanımadığım halde hikâyelerini 
dinlediğim şehitlerimiz gözümde canlanır ve gözlerim dolar. Ailesinde 
şehit bulunmayan Türk ailesi yok gibidir. Bizim ailemizde de birçok 
şehit bulunmaktadır. Bu törende Kıbrıslı arkadaşım Hüseyin Salih Bora 
için özel hazırlıklar yapılması heyecanımı artırıyordu.1974 yılında 
ikinci harekât sırasında Rumlara karşı savaşırken şehit düşmüştü 
arkadaşım. Bir müddet önce iletişim kurduğum eşi ve damadı da Kıbrıs’tan
 geliyordu. Onlarla tanışacak olmam bana değişik duygular 
çağrıştırıyordu. Sanki Hüseyin Salih geliyordu…
    
 Alper Şirvan'ın yazıp yayınlamış olduğu amcam hakkındaki o güzel ve 
duygu dolu yazının internette karşıma çıkması gerçekten de büyük bir 
tesadüftü. Muhtemelen yazıyı okur okumaz sizlere atmış olduğum maille 
başlayan bu kıvılcımın sizlerin özverili gayretiyle bir yangın halini 
alarak bu büyük eserin ve hem Kıbrıs’ta hem de Ankara Gazide yapılan 
anlamlı törenlerin gerçekleşmesi vesile olmuştur. Sizlere, Özellikle 
Alper Şirvan’a ve emeği geçen herkese teşekkür ederim… 
HÜSEYİN BORA (Hüseyin Salih Bora’nın yeğeni)
    
 Rahmetli Hüseyin Salih Bora’nın adını taşıyan yeğeni Hüseyin Bora’nın 
da çok güzel bir şekilde ifade ettiği gibi, her şey oğlum Alper 
Şirvan’ın, yazdığı bir yazıyı internette yayınlamasıyla başladı. “ Ağaçtan Bir Büst ve Bir Adam: Hüseyin Salih Bora” başlıklı
 bu yazı önümüzde yeni ufuklar açtı. Bu yazıyı okuyan Kıbrıslı Hüseyin 
Bora, rahmetli Hüseyin Salih Bora’nın yeğeni olduğunu yazıyordu. Böylece
 rahmetli arkadaşımın yakınları ile internet ve telefon vasıtasıyla 
görüşür olduk.
   
 Bu yazı, bizi bir başka hayırlı bağlantıya götürerek, bu güzel projeye 
katkı sağlamamıza da neden oldu. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar 
Fakültesinden Yardımcı Doçent Aysun Altunöz Yonuk Hanım da bu yazıyı 
okuyarak bizimle iletişime geçti. Çünkü kendisi Gazi’nin şehitleri ile 
ilgili bir proje üzerinde çalışıyordu ve Gazi Üniversitesi arşivinde 
Hüseyin Salih Bora’nın mezuniyet tezini bulmuştu. Bu tezin her safhasını
 çok iyi hatırlıyorum. Rahmetli, biz yakın arkadaşlarına çalışmalarını 
sık sık gösterir düşüncelerimizi alırdı. Tez Kıbrıs mücadelesi ve 
şehitleri ile ilgili idi.
![]()  | 
| Bana imzaladığı fotoğrafı -1971 | 
     
 Birçok elektronik posta ve telefon görüşmesinden sonra Aysun Hanımla 
2010 yılının Ağustos ayında Ankara’da, belgesel çekimleri için bir araya
 geldik. Çekim Güzel Sanatlar fakültesinde Barış (Konor) Bey tarafından 
yapıldı. Belgesele katkısı olacağına inandığım TRT’de görev yapan 
Hüseyin Salih’le ortak arkadaşımız Ümit Yüksel’le Aysun Hanımı 
tanıştırarak onun da bu projeye katılmasını önerdim. Çok doğru bir iş 
yaptığımı belgeseli seyredince anladım. Ümit Bey, anlattıklarıyla 
belgesele renk katmış. Farklı tarzlarda, farklı şeyler söylememiz 
yanında, birbirimizden habersiz benzer konulara girmemiz de çok güzel 
olmuş.
    
 İlk tören, 21 Aralıkta Lefkoşe’de Rauf Denktaş ve Derviş Eroğlu başta 
olmak üzere, şehit yakınlarının da bulunduğu çok yüksek seviyede bir 
katılımla gerçekleştikten sonra, ikinci törenin 18 Mart 2011'de 
Ankara’da yapılması programa alındı.
![]()  | 
| Törenden bir kare 2011 | 
    
 Gazi’nin önünde, aziz şehidimizin Kıbrıs’tan gelen eşi ve damadını 
görünce heyecanımız daha da arttı. Kırk yıldır hiç karşılaşmadığımız 
Celal Binzet ve Kıbrıslı Feridun Işıman arkadaşlarımız da oradaydı. 
Hüseyin Salih, kırk yıl sonra bizi bu güzide mekânda bir araya getirmiş 
oldu.
     Tören, adını binanın mimarından alan “Mimar Kemaleddin Salonu’nda” yapıldı.
 Sayısız hatıralarımızın bulunduğu bu salonda bulunmak bile bize ayrı 
bir heyecan veriyordu. Gazi Üniversitesinin Kıbrıs şehitleri ile 
birlikte, Güneydoğu şehitleri de konuşmalar ve film gösterimi ile tek 
tek anılarak çok güzel bir vefa örneği gösterildi. Şehit yakınlarının 
konuşmaları duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Emeği geçenlerden 
Allah razı olsun.
    
 Kırk yıl önce bizim “Mukavva ve Ağaç İşleri” atölyemiz olan mekânlar 
sanat galerisi haline getirilmiş. 21 Aralıkta Lefkoşe’de açılan, Kıbrıs 
Mücadelesi ile ilgili resim sergisinin açılışı bu galeride yapıldı. 
Ayrıca Gazi Üniversitesi’nin “Şehitler Anıtı” proje yarışmasına katılan 
çalışmalar da sergilendi.
    
 Rahmetli arkadaşımın eşi Şenay Hanım, damadı Yusuf Yönlüer ile bundan 
sonra bağımızı koparmamaya, birbirimize ziyaretler yapmaya söz vererek 
ayrıldık.
    
 Bu özel anları yaşamamızda rolü olan başta oğlum Alper Şirvan’a, 
Hüseyin Salih Bora’nın yeğeni Hüseyin Bora’ya, Yardımcı Doçent Aysun 
Altınöz Yonuk Hanıma ve katkıda bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum. 
Ben de şimdi hem arkadaşıma olan vefa borcumu bir nebze olsun yerine 
getirmenin, hem de kırk yıl sakladığım emanetleri yerine ulaştırmanın 
huzurunu duyuyorum.
     Bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin.
     Ruhun şad olsun değerli arkadaşım Hüseyin Salih Bora.
Not: "Gazi'nin Kıbrıslı Şehitleri" Belgeselini seyretmek için lütfen tıklayınız.
2 Nisan 2011
Kaplıkaya/Bursa
2 Nisan 2011
Kaplıkaya/Bursa


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder