1 Aralık 2023 Cuma

MAKEDONYA – KÖPRÜLÜ’DE (VELES) TEKSTİL ÜRETİCİLERİ -1835 (MANUFAKTURİ VO VELES-1835)

 


 19. yüzyılın başında Janitaş  (Yayıntaş) mahallesinin sağında Dolni dukani'de (Aşağı Dükkanlar’da) Mişo Kuşev’in evi bulunuyordu. 1838’de Kuşevler burada bir kordon (gaytan) atölyesi açtılar. Atölye, evlerinin yanında Vardar nehri kıyısındaydı. Seksen işçi çalıştırıyorlardı. İşin aşamaları çizim, eğirme, sarma, boyamaydı. İpler ve diğer ürünler pazarlarda, fuarlarda satıldığı gibi Macaristan'da ve Türk ordusuna da satıldı.

O dönemde Hıristiyanların köy ve kasabalarda hareketleri kısıtlanmıştı.

Ama Mişo Kuşev, Vali'nin Türkiye genelinde serbest dolaşım izni verdiği Girişimciler Meclisi üyesiydi.

İkinci kordoncu (gaytancı) ise Topolka nehrinin ağzında 30-40 çarklı bir tesisi olan Sopot’lu Genco'ydu. Yirmi işçisi vardı.

Demiryolu yapıldığı zaman, demiryolu hattı buradan geçtiği için fabrika yıkıldı.

Üçüncüsü ise Ordan Kapçev'in, on iki bobin ve on çalışanıyla, Derven (Derbent) yakınındaki dere (Potok) üzerindeydi. Burası Aki-Mula'nın (Hakkı Mula) eviydi.

1890 yılında, Macaristan'dan yapılan Kordon (gaytan) ithalatı ile rekabet edemedikleri için, Veles'teki fabrikalar kapatıldı.


 

Nikola Kuzmanov’un internette Makedonca yayınladığı “Manufakturi vo Veles” yazısından sadeleştirilmiştir.

 

***

Nikola Kuzmanov’un yazısından 1800’lerin başımda Köprülü’de bazı sanayi girişimleri olduğunu anlıyoruz. Yazıdaki bilgiler o dönme hakkında bize bir fikir vermektedir.

Diğer önemli nokta Macaristan’dan yapılan ithalattır. Köprülü’deki üreticiler bu ithalatla rekabet edemedikleri için iş yerlerini kapatmak zorunda kalmışlardır. Bu durum bütün Osmanlı ülkesi için geçerlidir.

Balta Limanı Antlaşması ile Avrupa ülkelerine tanınan ayrıcalıklar, yerli tüccar ve üreticilerin yabancılarla yarışmasını zorlaştırdı. Osmanlı Devleti’nde üretim azaldı, küçük işletmeler kapandı. Ülkede işsizlik arttı. Bu antlaşmanın etkileri 1929’da Gümrük Tarife Kanunu’nun çıkarılmasına kadar görülmüştür.

Ülkeyi adeta sömürge haline getiren bu antlaşmadan Cumhuriyet sayesinde kurtulmuş olduk.

***

Yazıda geçen bazı yer isimleri ile ilgili kısa bilgiler vermek istiyorum.

Köprülü çıkışında Vardar ve Demir yolu.

DOLNO DUKANİ (Aşağı Dükkanlar); Vardar’ın sol tarafında kasabanın çıkışına yakın bir semt adıdır.

YANİTAŞ (Yayıntaş); Vardar’ın sol tarafında akış yönünde bir yer ismidir. Burada Vardar’ın içine doğru diklemesine giden bir kaya kütlesi bulunmaktadır. Bu kayanın altında yayın balıklarının yuvaları olduğu için burada çokça yayın balığı bulunurdu. Kayanın üstünde oturarak yayın balığı tutulurdu. Bu yüzden bu kayaya Yayıntaş denmektedir. Makedonlar buraya Yayıntaş yerine Yanitaş demektedirler. Eskiden kasabalılar kayanın oluşturduğu sakin kısımda yüzerdi (çimerdi), burası adeta bir plaj gibiydi.


Janitaş (Yayıntaş) Plajı


Janitaş (Yayıntaş) Plajı

Topolka Deresi üstünde Karamusli Mevkiinde
Hasan Dedemin değirmeni.


TOPOLKA DERESİ, benim köyüm Çeltikçi’nin (Orizari) arazisini boydan boya geçerek Köprülü’nün alt tarafında Vardar’a karışan bizim deremizdir. Çeltikçi’nin pirinç tarlalarının hepsi Topolka kıyılarında bulunurdu. Topolka olmasa Çeltikçi’de pirinç olmazdı. Ayrıca Topolka üstünde çok sayıda değirmen vardı. Bizim de Topolka üstünde Karamusli denilen yerde bir değirmenimiz vardı. 1955 yılında göç edinceye kadar bizim mülkümüzdü.

DERBENT (Derven); Köprülü’nün doğu tarafında Pazar yerinin üst tarafında bir yer adıdır. Derbent sarp geçit, boğaz demektir. Köprülü’nün doğu yakasındaki Potok (dere) üzerinde böyle bir geçit vardır. Bu geçide her yerde olduğu gibi Derbent adı verilmiş. Makedonlar buraya Derven demektedirler. Bazı Köprülülü hemşehrilerimiz de galat olarak Dervent demektedir.

 

01 Aralık 2023 Bursa

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder