2 Ocak 2022 Pazar

MAKEDONYA - KÖPRÜLÜ - ÇELTİKÇİ İLKOKULU


Geçenlerde telefonuma bir mesajla birlikte iki fotoğraf geldi. Fotoğrafları görünce heyecanlandım. Biri göç esnasında pasaportlar için köyümüze fotoğraf çekmeye gelen fotoğrafçı tarafından çekilmiş bir aile fotoğrafı. Diğeri de ondan önce çekilmiş ve birçok kişiyi ilgilendiren tarihi bir belge niteliğinde olan bir okul fotoğrafı.

Fotoğrafları Bursa’da yaşayan Murat Atlamaz Bey göndermiş. Biraz araştırınca annesinin Çeltikçili olduğunu ve anne tarafından, (yiğit lakabıyla anılır Burni Asan) Hasan Topçu’nun torunu olduğunu öğrendik. Hasan amcayı Mersinli’den hatırlıyorum.

Bu çok değerli fotoğrafların kayda geçmesi ve tarihe mal olması açısından, fotoğrafları gönderen Murat Atlamaz Beye çok teşekkür ediyorum.

Bu fotoğrafları ayrı metinlerle ayrı ayrı paylaşacağım. Önce Hasan Topçu'nu kızı Fatma Hanıma ait olan okul fotoğrafı.

ÇELTİKÇİ İLKOKULU ÖNÜNDE ZEBERCET ÖĞRETMEN VE MESUT ÖĞRETMENLE ÖĞRENCİLER.

Tito, iktidara geldiği ilk yıllarda Türklere kendi dillerinde eğitim hakkı vermemekte direndi. Bu tutumu iktidara gelirken ortaya attığı halkların eşitliği ilkesi ile uyuşmuyordu. Türkler bu ilkeye ve diğer azınlıklara verilen haklara dayanarak, buna itiraz ettiler. İtiraz ve istekler zamanla sonuç verdi ve Türkler ana dillerinde eğitim hakkı elde etti. Göçten önce Türk çocukları, Makedonya’nın her yerinde olduğu gibi Çeltikçi’de de Türkçe eğitim öğretim yapılıyordu. Öğretmenlerimiz Türk’tü.  

Ben 1954 – 1955 öğretim yılında Çeltikçi İlkokulunda birinci sınıfı okudum. Bu öğretim yılı sonunda öğretmenimiz Zebercet Hanımla çektirdiğimiz fotoğrafı defalarca yayınladım.

Zebercet öğretmenin, bizimle birlikte Türkiye’ye göç ederek İstanbul’a yerleştiğini ve birkaç yıl önce orada vefat ettiğini biliyoruz. İstanbul’da yaşayan köylülerimizden aldığım bilgilere göre Burmacılar’ın Müyesser Hanım ile ilişkileri sonuna kadar devam etmiş. Burmacılar Çeltikçi köyünün büyük ailelerinden biridir. Çeltikçi’de başlayan güzel ilişkinin İstanbul’da devam etmesi bu ilişkinin karşılıksız sevgi ve saygıya dayadığını göstermektedir. Burmacılar’ın Müyesser Hanım, o okul fotoğrafında Zebercet öğretmenin yanında ayakta duran öğrencidir.  Zebercet öğretmenime Tanrı’dan rahmet diliyorum.

Şimdi yayınladığım fotoğraf bu tarihten önce çekilmiş. 1952 – 1953 öğretim yılına ait olduğu bilgisini fotoğrafta kendisi de bulunan, kıymetli  köylümüz Doktor Şaban Acarbay'dan aldım. Burada Zebercet öğretmenin yanında Mesut öğretmen de var.

Köyümüzde kısa bir süre görev yapan Mesut öğretmen babamın dostuydu. Babam Mesut öğretmenin sık sık evimize geldiğini ve değişik konularda sohbet ettiklerini anlatırdı.

Mesut öğretmen de bizimle beraber Türkiye’ye göç ederek İzmir'e yerleşti. Göçmenliğin ilk yıllarında babamla kendisine Tepecik pazarında rastladığımızı hatırlıyorum. Bakliyat ürünleri satıyordu. Babamla uzun uzun sohbet ettiler.

Bu fotoğrafta yer alan öğrencilerden biri olan kıymetli köylüm Ali Aktunç’un verdiği bilgiye göre Mesut Öğretmen bizim köyden Koçilar köyüne tayin olmuş. Ali Aktunç, Mesut öğretmene göçten kırk beş yıl sonra İzmir Kemeraltı’nda oğlunun dükkânında rastladığını uzun uzun Çeltikçi’den, memleketten konuştuklarını anlattı. Daha sonra gittiğinde dükkânın kapandığını görmüş ve bir daha haber alamamış. Aynı fotoğrafın Ali Aktunç’ta da olduğunu bu vesile ile öğrendim.       

Fotoğraftaki öğrencilerin dikkat çekici kıyafetleri var. Erkeklerin bir kısmı genellikle evlerde dikilen kaytanlı önü düğmeli yelek giyiyor. Bir kısmı ise setre pantul yani ceket ve pantolondan oluşan takım elbise giyiyor. Pupullar taranmış, hepsi çok bakımlı görünüyor.

 Kızlarda da geleneksel yelek, şalvar (çityan) ve basma fistan giyenler var. Hepsinin başında geleneksel şekilde bağlanmış şamiları yani yemenileri var. Saçları şüveli yani örgülü olarak yandan önlerine doğru sarkıyor. Kızların da çok bakımlı oldukları görülüyor.

Arka tarafta öğrenci olmadıkları halde fotoğrafa giren iki köylümüz var. Sol tarafta ayakta duran kişi Tahsin Yazıcıer (Ramçe Tasin)dir. Sağ tarafta bulunan kişinin kim olduğu konusunda tereddüt yaşadık. Bu kişinin Ayet Çalışkan değil, Hacıların Nejati yani Necati Altınay olduğu kesin olarak ortaya çıktı. Kıymetli köylüm Doktor Şaban Acarbay, elinde bulunan aynı fotoğrafın arkasında "Aji Babalarin NEJO" yazısının bulunduğu bilgisini bana iletti. Kendisine teşekkür ediyorum. 

Hacıların Necati Aga, Çeltikçi'deki evimizin iki ev üstündeki komşumuzdu. Kendine has özellikleri olan, farklı, çok sosyal bir insandı. Koşucudur,1 Mayıs İşçi Bayramı şenliklerinde sayısız birincilikleri vardır. Kendi ifadesi ile "babamın baş arkardaşi Nejati"dir. Babası Aki (Hakkı) Aga da Babamın ve Hasan dedemin dostuydu. 

Göçmenliğin ilk yıllarında İzmir'e babamı ziyarete gelirdi. Sonra ilişkimiz kesildi. Kırk yıl sonra 2006 yılında kendisine eşim Rağbet Hanımla, Prizren'de rastladık. Türkiye'den olduğunu duyunca yanına giderek konuştum. "Türkiye'denim ama Makedonyalıyım" deyince "neresinden" diye sordum, "Köprülü" dedi. İyice meraklandım hangi köydensin soruma "Çeltikçi'den" deyince dondum kaldım. "Ben de Çeltiçiliyim siz kimsiniz" siye sordum. "Peşin sen söyle" dedi. "Hasan Ağanın Abbas'ın oğluyum" deyince, "Üğretmen olan mı, ben babanın baş arkardaşı Nejati" dedi. Kaderin bir cilvesi yıllar sonra Prizren'de karşılşmış olduk. Üsküp'e birlikte yolculuk yaptık. Babmla ilgili hatıralarını gözlerinden boncuk boncuk yaşlar akarak nakletti, duygusal anlar yaşadık. 

Daha sonra İstanbul'daki evine gittim bir gece boyunca kayıt yaptım. Bana çok değerli bilgiler aktardı. Bir kaç yıl önce vefat etti. Tanrı rahmet eylesin. İstanbul'da yaşayan oğlu Hüseyin Altınay ile görüşmeye devam ediyoruz. 

 Tahsin Yazıcıer ağabeyim de memleket sevdalısı, araştırmayı seven, çok yönlü değerli bir büyüğümüzdür. 2004 yılında memlekete ilk gittiğimde,  çektiğim fotoğraf ve videoları istemiş, ben de göndermiştim. İzmir'e gittiğimde video ve fotoğrafların köylülerimize dağıtıldığını gördüm. Benden önce memlekete gidenler oralardan pek fotoğraf ve görüntü getirmemişlerdi. Benim getirdiklerimi Tahsin ağabeyim çok iyi değerlendirmişti. Halen Mersinli Çınar mahallesinde yaşamaktadır. İlerlemiş yaşına rağmen dinç ve sağlıklıdır. Kendisine sağlıklı uzun ömürler diliyorum.

Fotoğrafta bulunan öğrencilerin bazılarını tanıyorum, bazılarının da kim olduklarını tahmin ediyorum. Fotoğrafı gören değerli köylülerimin kendilerini ve tanıdıkları kişileri yorum olarak yazmalarını rica ediyorum.

Fotoğrafta bulunanlardan ölenlere Tanrı’dan rahmet, yaşayanlara sağlıklı ömürler diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder