21 Eylül 2013 Cumartesi

Torunum Doğukan Okula Başlarken...

Doğukan Okula Başladı
Torunum bu hafta ilkokula başladı. İki yıl anaokuluna gittikten sonra geçen hafta uyum için üç gün okula gitti. Bu hafta da yeni öğretmeni ile ders başı yaptı.
Beni şaşırtan Doğukan’daki ani davranış değişikliğidir. Bir çizgiden diğer tarafa geçmiş gibi birdenbire olgun davranışlar sergilemeye başladı. Sanki birden bire büyüdü. Kimse ona okula başladığı için artık büyüdüğünü filan söylemedi.
Ama o, okula başladığının farkına vardı. Kendiliğinden çevresine daha olgun, daha sorumlu yaklaşmaya başladı. Emeklilik sonrası çalıştığım özel okulda ilk yıllarda küçük sınıflarda resim derslerine girdim. Birkaç yıl sonra ana sınıfına da girmeye başlayınca, ilkokul birinci sınıfla aralarında bir yaş bulunan bu çocukların ne kadar geri olduklarını gördüm. Bu yaşta, bir yılın çocuklara neler kattığını yaşayarak öğrendim. Ama Doğukan’daki ani değişim başka bir şey… bu değişim beni çok mutlu etti.

20 Eylül 2013 Cuma

Kötü Zihniyet

AKP Tekirdağ milletvkili Ziyaeddin Akbulut'un engellilerle ilgili söyledikleri haddini aşmanın tipik bir örneğidir. Bunların, parti propagandası için kullanamayacakları hiçbir değer yoktur. Hayat görüşü olarak İslâm'ı temel aldığını iddia eden bu tiplerde her gün gördüğümüz gurur, kendini beğenmişlik, kibir gibi duyguların Müslümanlıkla hiç bir ilgisi yoktur. 

8 Eylül 2013 Pazar

Köprülü'de Yaşayan Türkçe



Vardar kenarında eşim Rağbet Hanım ve Eyvaz Aganın hanımı.
Köprülü’de bir akşam vakti, Vardar kenarında çekirdek çitleyerek, belki de dedelerimizin, babalarımızın buralarda hiç yaşamadığı bir keyfi yaşıyoruz. Eyvaz aga ve hanımı ev sahibi olarak bize eşlik ediyorlar. Eşim Rağbet hanımla, Eyvaz aganın hanımı “te şimdi burda bir sigare içilir “ diyerek sigara istediler. Ben sigara almaya yönelince Eyvaz aga, köşedeki bayii göstererek; “tee ordan al, hem de Türkçe konuş” dedi. Bayiin önünde ak saçlı yaşlıca, ama oldukça dinç görünüşlü bir bey duruyordu. Aramızda Türkçe olarak şöyle bir konuşma geçti:

31 Mayıs 2013 Cuma

Batı Trakya'da Bir Mücadele Adamı: Öğretmen-Gazeteci Mehmet Hilmi

    Tarih boyunca hiçbir devirde Yunan toprağı olmamış olan Selânik, Doğu ve Batı Trakya 1912’den itibaren Yunanistan’ın eline geçmiştir. Selanik ve bütün Trakya bölgesi çok eski devirlerden itibaren Türk yurdu olagelmiştir. 1912’ye kadar, Yunanlılar hiçbir zaman buralarda yaşamamıştır. Osmanlı’dan çok önceleri buralarda, kuzeyden Balkanlara inen Türk boylarının (Kuman, Avar ve Peçenek) torunları yaşıyordu. “Pomak” denen bu insanlar günümüzde, Rodop dağlarının, Bulgaristan ve Yunanistan tarafında yaşamaya devam ediyorlar.

24 Nisan 2013 Çarşamba

Tarih Tekerrürden İbaret Olursa...



   Tarihte Osmanlı Devletinden ayrılmak isteyen Balkan milletleri hep aynı metotları kullandılar. Siyasî komitacılığın anayasası halini alan bu metod kısaca şöyle özetlenebilir:

23 Nisan 2013 Salı

Sanatın Önemi

            1970’li yılların başları Adana’nın ilçelerinin birinin lisesinde veli toplantısı yapılıyor. Veliler çocuklarının durumunu öğrenmek için ders öğretmenlerinin bulunduğu sınıfları dolaşıp duruyorlar. Matematik, Resim ve Beden eğitimi öğretmenleri aynı sınıfta velilerin gelmesini bekliyorlar.
Resim öğretmeni Nihal Hanım oldukça heyecanlıdır çünkü bu onun ilk veli toplantısıdır. Daha önce böyle bir tecrübe yaşamadığı için biraz da tedirgindir. Yavaş yavaş gelmeğe başlayan veliler daha çok matematik öğretmeninin masası etrafında yoğunlaşınca biraz şaşırır. Beden eğitimi öğretmeni ile kendisine bazı veliler öylesine nezaketen çocuklarının durumunu sorarlar. Çoğu da branşlarını öğrenince bir şey sormadan dönüp giderler.

27 Şubat 2013 Çarşamba

Balkanlarda Türk Olmak



“BU İŞİ BAŞARAMAZSAM TÜRK OLMAYAYIM”
Üsküp'lü hemşehrim
     2004 yılında Makedonya’ya ilk gidişimde, Üsküp’te otobüsten iner inmez Türkçe olarak “taksi lazım mı?” diye etrafımızda dolanan taksiciler beni çok şaşırtmıştı. Göçtükten elli yıl sonra döndüğüm memleketimde güzel Türkçemizi duymak beni son derece mutlu etti. Daha sonra, burada yaşayan Müslüman milletlere mensup olanların genellikle üç dil bildiklerini öğrendim. Türkler, kendi dillerinden başka Arnavutça ve Makedonca; Arnavutlar, kendi dilleri dışında Türkçe ve Makedonca ve Boşnaklar da kendi dilleri dışında Türkçe ve Arnavutça biliyorlar. Makedonca'yı resmi dil olduğu için, diğer dilleri de birbirleri devamlı temas halinde oldukları için öğreniyorlar. Türkçe bilen Hristiyanları da göz önüne alırsak, sadece Türkçe bilerek bütün Makedonya’yı gezmek mümkündür. Çünkü her yerde Türkçe bilen biri bulunabilir. 

30 Ocak 2013 Çarşamba

Makedonya Gezi Rehberi-1/4-Genel Bilgi ve Üsküp


Makedonya Haritası
     Makedonya’ya havayolu ve karayolu ile gidilebilir. İstanbul’dan Üsküp’e THY ve bazı özel firmaların seferleri bulunmaktadır. Karayoluna göre daha pahalıdır. Avantajı ise vize almadan direkt gitme imkânıdır. 
     Karayolu ulaşımı ister özel araba ister otobüs olsun Yunanistan üzerinden yapılmalıdır. Hem yol daha kısa hem de yollar çok güzeldir. Ayrıca Yunanistan Yeşil pasaporta vize istememektedir. Bulgaristan üzerinden yol daha uzun ayrıca yollar iyi değil. Gümrükçülerin kaprisleri de cabası. 
Üsküp Türk Çarşısı
   Normal pasaportu olanların Yunanistan’dan geçiş için “transit vizesi” almaları gerekiyor. Makedonya Türk vatandaşlarına vize uygulamamaktadır.

Makedonya Gezi Rehberi-2/4-Kalkanden-Gostivar-Ohri



 KALKANDELEN (TETOVA)
Kalkandelen Harabati Baba Bektaşi Tekkesi
            Üsküp’e 42 km. mesafede, Şar Dağının eteklerine yaslanmış, suyu bol yem yeşil bir şehirdir. Kalem işi süslemeleri ile tanınmış Alaca Camii ve Balkanların en büyük Bektaşi dergâhı olan Harabati Baba Dergâhı gezilmesi gereken önemli eserlerdir.

Makedonya Gezi Rehberi-3/4-Manastır-Pirlepe-Köprülü

MANASTIR (BİTOLA)
Manastır Saat Kulesi İshak Bey ve Yeni Cami
Ohri’ye 66 km. dir. Yolun 36. Kilometresinde elma diyarı Resne bulunmaktadır. Elma bahçeleri ile kaplanmış çok güzel bir kasaba… Buraları Manastır’a kadar Milli Park alanıdır. Resne’de Resne’li Niyazi’nin konağı gezilebilir.

Makedonya Gezi Rehberi-4/4-İştip-Radoviş-Debre



İştip Garajı
İŞTİP (ŞTİP)
Köprülü – İştip arası 42 km. dir. Bu iki şehir arasındaki geniş bölgeye Oşçebol ya da Ohçebol denir. 1953 göçünden önce Bu bölgedeki köylerde, sadece Türkler yaşıyordu. Şimdi yalnız Dorfullu köyünde yirmi, yirmi beş hane Türk yaşıyor.
İştip değerli bestekârı ve eğitimci Yusuf Nalkesen’in memleketidir. Doğu Makedonya’nın önemli bir şehridir. Merkezde bir cami ayakta kalmış. Cuma günleri kurulan pazarında Yörük Türklerini rengârenk renk elbiseleri ile alış veri yaparken görebilirsiniz.
İştip’ten doğuya doğru gidilirse Koçana ve Bulgaristan sınırı yakınlarındaki Delçova’ya (Sarova) ulaşılır.