10 Mart 2022 Perşembe

ÇELTİKÇİ (ORİZARİ) KÖYÜ VE ÇELTİK

            

Çeltik tarlasında Çeltikçililer - Menemen
Soldan, Hasan Güler, Alo Yaşar, Niyazi Şirvan,
Veli Dednin Bahrettin, Hüseyin Şirvan (ben),
adını hatırlayamadığın başka köyden biri,
Kolo İbo, Aşşa Küüli Hasan Dervent Dayı.
(1962)

 
Benim de doğum yerim olan Çeltikçi köyü, Makedonya’nın Köprülü (Veles) kasabasına bağlı büyük bir köydür. Türklerin bu bölgeye yerleştikleri ilk zamanlardan 1953 göçüne kadar yüz yıllarca bu köyde sadece Türkler yaşadı. Türkçeden başka bir dil konuşulmadı. Konuşulan Türkçede Anadolu’nun birçok yerinde unutulan öz Türkçe kelimeler kullanılmaya devam ediyordu.  Sadece meraklı olan ve ihtiyaç duyan erkekler Makedonca öğreniyordu. Makedoncayı ve diğer balkan dillerini derdini anlatacak kadar bilenlerin yanında yazı ve konuşma diliyle çok iyi bilenler de vardı.

            180-200 hane olan Çeltikçi’ye 1920’li yıllarda Türkiye’ye ilk göç edenlerin yerine 8-10 hane Hıristiyan gelmiş sadece. Göç edinceye kadar bu az sayıdaki Hıristiyan içimizde barış içinde güvenle yaşadı. 1953 göçünden sonra buraya yerleşen Boşnaklar bu Hıristiyanları köyden kaçırdıkları için, şimdi köyde sadece Novipazarlı (Yenipazar) Boşnaklar yaşıyor. Camimiz ve türbelerimizle burası hala bir Müslüman köyüdür.

            Çeltikçi, Köprülü’ye çok yakın, adeta yürüme mesafesindedir. Köprülü’den Üsküp’e trenle günübirlik gidip gelme avantajı da vardır. Bu yüzden Çeltikçi insanı gelişmeye ve yeniliklere her zaman açık olmuştur.

            Çeltikçi, adından da anlaşılacağı gibi çeltik yani pirinç yetiştirilen bir yerdir. Çeltik, köyün en büyük zenginlik kaynağıdır. Topolka deresinin kıyılarında olan Karamusli, Paşa Köprüsü’nün üst tarafı ve devamında Kaz Ovasında çeltik tarlalarımız vardı.

            Türkiye’ye göç eden çok sayıda köylümüzün soyadı Çeltik’tir. Soyadı Pirinççi olan da vardır.

            Biz Çeltikçililer üreticisi olduğumuz için pirinci çok tüketiriz. Her türlü yemeğini severiz. Ama en çok sevip yaptığımız yemek büryandır. Büryan, tepside üzerine et konularak hazırlanan ve fırında pişirilen soğanlı bir çeşit pilavdır. Büryan Balkanların milli yemeğidir. Bazı yerlerde kapama veya döşeme de denir.

            Bazı kaynaklara göre Çeltikçi’de çeltik ekilmesi köyün kuruluş yıllarında başlamıştır. Yani buraya ilk yerleşen atalarımız çeltik ekimini biliyordu. Bu yüzden bu çeltik ekimine uygun yere yerleştirildikleri anlaşılıyor.

            Makedonya’da eski Türk köylerinin isimleri pek değiştirilmemiş. Sadece Makedonca telaffuza uygun hale getirilmiş. Karaslar Karaslari, Dorfullu Dorfullija, Köseler Kösleri gibi. Bazı köylerin isimleri ise daha biz oradayken değiştirilmiş, Çeltikçi Orizari olmuş. Oriz Makedoncada pirinç demektir. Orizari, oriz yani pirinç kelimesinden türemiş bir kelimedir. Orizari’nin Makedonca sözlük karşılığı “pirinç çiftçileridir”. Cumalı Lozovo, Tatarlı Milino, Diinler Sırnilişte olmuş.

            TÜRKİYE’DE ÇELTİK EKİMİ

            Bazı Çeltikçililer Türkiye’de de çeltik ektiler.

1961 yılında Babam Abbas Şirvan, amcaları Ahmet Şirvan ve Hüseyin Şirvan ile Eskişehir Mihalıççık’ta çeltik ektiler. Burada onlarla beraber köylümüz Ahmet Aktunç da, oğlu Demir Aktunç ile çeltik ekti.

            1962 yılında babam ve Hüseyin amcası İzmir Menemen’de ikinci defa çeltik ektiler.

Burası köylülerimizin yaşadığı İzmir Çamdibi semtine yakın olduğu için, bazı hafta sonları, köylülerimizden bazıları Çeltikçi ve memleket havasını yaşamak, çeltik tirlerine (tavalarına) girmek için gelirlerdi. Ben ortaokula gidiyordum. Yaz boyunca pirinç tarlalarında çalıştık ve orada yaşadık. Çeltik tarlalarını gören köylülerimizin çok heyecanlandığını hatırlıyorum. Tirlere girip çamura bulanınca kendilerini adeta Çeltikçi’de hissediyorlardı. Orada çekilen bu fotoğraf heyecan ve coşkularını yansıtıyor zaten.

            Biz 1967 yılında Turgutlu’nun Sinirli köyünde son olarak çeltik ektik. Bu yıllarda Turgutlu ovasında Koçanalı göçmenler tarafından çeltik ekim yapılıyordu. Daha sonra buralarda çeltik ekimi yasaklandı.

            Koçana, Makedonya’nın çeltik yetiştirilen en önemli yeridir. 2005 yılında Makedonya’ya Bulgaristan’ın ortasından girdik ve Delçova (Sarova) üzerinden Koçana’ya ulaştık. Koçana ovasının boydan boya çeltik tarlalarıyla kaplı olduğunu gördük. Turgutlu’ya yerleşmiş olan Koçanalı göçmenler yasak gelinceye kadar burada çeltik ekimine devem ettiler.

            Bu son çeltik maceramızdan, genç yaşta kaybettiğimiz rahmetli kardeşim Recep’le geçirdiğimiz güzel zamanlar aklımda kaldı. Recep, çeltik tavalarına gelen yılan balıklarını yakalardı. Bunları kiremit üzerinde pişirip yerdik. Çok lezzetli olduklarını hatırlıyorum.

            Bir de harmanı kaldırıp çeltikleri çuvallara doldurduğumuz gün, beklediğimiz kamyon gelmeyince rahmetli babamla harman yerinde yatmak zorunda kalmıştık. İçinde uyuduğumuz çeltik samanlarının kokusu, sabah uyandığımızda samanların üzerine düşen çiğin yarattığı büyülü ortam, benim için unutulmaz bir tecrübe olmuştu.       

            Başka bir Çeltikçilinin daha sonra çeltik ektiğini duymadım.

           

            09 Mart 2022 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder